ÖZET
Kleidokranial displazi iskelet anomalileri ile karakterize otozomal dominant kalıtılan genetik bir hastalıktır. Fontanellerin kapanmasında gecikme, klavikulanın yetersiz gelişmesi, geniş simfizis pubis, dar pelvis, boy kısalığı temel klinik bulgularıdır. Bu olgu raporunda, boy kısalığı ile başvuran kleidokranial displazili 7,5 yaşında bir olgu sunulmuştur.
Giriş
Kleidokranial displazi fontanellerin kapanmasında gecikme, kranial sütürlerin açık kalması, klavikulanın yetersiz veya hiç gelişmemesi, sayıca fazla küçük dişler, geniş simfizis pubis, dar pelvis, boy kısalığı ve diğer iskelet anomalileri ile karakterize nadir görülen otozomal dominant kalıtılan bir hastalıktır (1,2). Gecikmiş fontanel ve sütür kapanması frontal çıkıklığa neden olur. Hastalığın kliniği hafif etkilenmiş dental anomalilerden sringomyeli gibi ciddi düzeyde etkilenmiş klinik bulgular ile karakterize olabilir (3,4). Hastalıktaki temel sorun osteoblast, kemik ve diş oluşumunda ve diş hücresinin farklılaşmasından sorumlu olan kromozom 6p21 üzerinde haritalanmış runt ilişkili transkripsiyon faktörü 2 (RUNX2) mutasyonudur (5).
Bu olgu raporunda, boy kısalığı ile başvuran fizik muayene ve radyolojik bulguları kleidokranial displazi ile uyumlu olan 7,5 yaşında bir olgu sunulmuştur.
Olgu Sunumu
Boy kısalığı nedeni ile genel pediatri polikliniğine başvuran, dismorfik klinik bulguları nedeniyle çocuk genetik bölümü tarafından değerlendirilen 7,5 yaşında erkek hasta boy kısalığı saptanması üzerine kliniğimize yönlendirildi. Özgeçmişinden, zamanında sezeryan ile 2200 gr doğduğu, geçirdiği önemli hastalık olmadığı, bir yaşına kadar düzenli D vitamini profilaksisi aldığı, dişlerinin zamanında çıktığı, motor gelişiminin yaşına göre normal olduğu öğrenildi. Soygeçmişinden, anne ve babasında akrabalık olmadığı, annesinde de benzer klinik bulgular olduğu ve dört yaşında sağlıklı bir kız kardeşi olduğu öğrenildi. Fizik muayenesinde, Ağırlık:15,3 kg (<3p, SDS: -4,2), boy:106,7 cm (<3p, SDS -3,4), pektus eksavatus, göğüs kafesinde çıkıklık, çomak parmağı olan olgunun ön fontanelinin 2x2 cm palpabl, kol fleksiyon ve abduksiyonunun sınırsız olduğu saptandı (Resim 1). Klavikula palpe edilemedi. Genital muayenede testisler bilateral 2 ml, pubertal evrelemesi Tannere göre Evre I olarak değerlendirildi. Diğer sistem muayenesinde ilave patolojik bulgu saptanmadı. Laboratuvar incelemesinde, tam kan sayımı, tam idrar tetkiki, kan gazı, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, serum kalsiyum, fosfor, alkalen fosfatazı, 25-OH D vitamin, tiroid fonksiyon testleri normal ve doku transglutaminaz antikorları negatif olarak saptandı. Kemik surveyinde, kranial kemiklerin geri, intersütürel kemiklerin ve fontanellerin açık ve her iki klavikulanın da agenetik olduğu, uzun kemik tubulasyonunun arttığı, falankslarda anomali ve vertebral kolon spinöz proçeslerinde yarık olduğu rapor edildi (Resim 2). Boy kısalığı, fontanel açıklığı, klavikula yokluğu bulguları nedeni ile olgu çocuk genetik bölümü tarafından kleidokranial displazi olarak değerlendirildi.
Tartışma
Kleidokranial displazi nadir görülen kemik gelişim bozukluğudur. Kemik gelişimi farklı mekanizmalarla tamamlanmaktadır. Bunlardan biri kromozom 6p21 üzerinde lokalize olan osteoblast farklılaşmasından sorumlu RUNX2 geninin kontrolündedir. RUNX2 geni core-binding factor subunit alpha-1 (CBF-alfa-1) olarakta adlandırılmaktadır. Bu gen kemik ve diş hücresinin farklılaşmasını sağlamaktadır. Endokondral ve intramembranöz kemik gelişimi için RUNX2 genin fonksiyonu önemlidir (6). Kleidokranial displazide RUNX2 geninin heterozigot mutasyonu etyolojiden sorumlu tutulmaktadır (5). Tanı karakteristik klinik ve radyolojik özelliklere göre konmaktadır. Bu olgu raporunda klinik ve radyolojik bulgular kleidokranial displazi ile uyumlu olarak değerlendirilmiştir. Açık ön fontanel, boy kısalığı, göğüs kafesinde çıkıklık, pektus eksavatus, klavikula yokluğu, falanks anomalileri ve vertebral kolon spinöz proçeslerinde var olan yarıklık olgunun kleidokraniyal displaziye uyan önemli klinik bulgularıydı.
Kleidokraniyal displazi otozomal dominant geçişli olmasına karşın, olguların %40’ında genetik geçiş tanımlanmamıştır (spontan mutasyon). Aynı ailede farklı fenotiplere sahip bireyler olabilir (2,7,8,9). Bu olgunun annesinde de benzer fenotipik bulgular mevcuttu.
Kleidokraniyal displazi ile endokrin hastalık birlikteliği nadir olarak bildirilmiştir. Literatürde konjenital hipotiroidizm, diyabet, osteogenezis imperfekta, hipofosfotazya, hipospadias, inmemiş testis bildirilen hastalıklardır (1,9-14). Boy kısalığı ve ön fontanel açıklığı sunulan olgunun en önemli klinik bulgularıdır. Doğum boyları normal olup, 4-8 yaş arasında boy 2 persentil altına düşmektedir. Bu olgularda, erkeklerde erişkin boy yaklaşık 165 cm, kız olgularda 156 cm olarak bildirilmektedir. Boy kısalığının nedenin osteoblastik farklılaşma kusuru nedeniyle epifizyal osifikasyon yetersizliği ile ilişkili olduğu düşünülmektedir (15). Bu nedenle, iskelet displazisi altında değerlendirilen bu patolojide hastaya büyüme hormon uyarı testleri yapılmamıştır. Açık ön fontanel, hipotiroidi, rikets, hipofosfatazya, osteogenezis imperfekta, Down sendromu, Russell Silver sendromu gibi patolojilerde de gözlenmekte olup, keidokraniyal dizostoz ayırıcı tanısında düşünülmelidir. Bu olgunun yapılan tetkikleri ve fizik muayene bulgularına göre bu patolojilerden uzaklaşılmış olup endokrin bir bozukluk saptanmamıştır.
Boy kısalığı, fontanel kapanmasında gecikme, ön kol abduksiyonu sınırsız olan olguların ayırıcı tanısında kleidokranial displazinin düşünülmesi gerektiğini bu olgu raporu ile vurgulamak istedik.